MAKALELER

Röportaj: 10 Soruda Karne

Öğrenciler öğretim yılının ilk karnesini aldı. Peki sizce karne alan sadece öğrenciler mi? Ailelere kim karne verecek? Psikolog Filiz Kaya’yla bu konuyu konuştuk.

1-Nedir bu karne?
– Aslına bakarsak karne, öğretim dönemi sonrasında öğrencilerin ders başarı puanlamalarını gösteren belge. Ama ne yazık ki bizdeki gelenek gereği karne, çocukların aileleri tarafından da değerlendirilmesidir aynı zamanda. Çocuklarımızın kendi performans algılarında önemli değişiklikler yaratıyor.

2-Performans algısı ne demek?
– Performans algısı temelde kendimizi nasıl değerlendirdiğimiz olarak açıklanabilir. Performansımıza ilişkin değerlendirmelerimiz ne kadar olumluysa (yani kendimize olan inancımız ne kadar güçlüyse) alacağımız sonuçlar ve değerlendirmeler de o kadar olumlu oluyor. Bir çeşit kendini gerçekleştiren kehanet durumu söz konusu…
3-Bir karnenin iyi veya kötü olması neye göre değerlendirilir?
– Diğer bütün performanslar gibi karnedeki duruma bakarak bir çocuğu değerlendirmek, yani sadece sonuçtan yola çıkarak bir yargıya varmak anne-babaları yanlış noktalara götürebiliyor. Karnenin bir anlamı tabii ki vardır, ancak önemli olan bu sonuca götüren süreci iyi değerlendirmektir.
4-Anne-babalar değerlendirmeyi nasıl yapmalı?
– Çocuğun başarısının aldığı notlara indirgenmemesi son derece önemli. Çocuğunuz, örneğin matematik dersinde zorlanıyorsa onun yeterince akıllı olmadığını düşünmek bir hata. Çok az kimse birçok değişik alana eşit derecede ilgi duyabilir. Bir çocuğun sözel veya sayısal alanlara, müziğe, spora ya da doğa bilimlerine karşı eğilimi olabilir.
5-Ailelere kim karne verecek? Aile ortamı nasıl olmalı?
– Her çocuğun bireysel özelliklerinin yanında, içinde yetiştiği aile ortamının da çocuğun çalışma alışkanlıkları, okulu önemsemesi, sorumluluklarını bilmesi ve yerine getirmesi üzerinde büyük etkisi var. Okumak, öğrenmek, yeni bilgiler edinmek, aile içinde eğlenceli bir iş olarak ele alındığında, bu, çocuğun öğrenme isteğini ve okul başarısını arttırır.
6-Aile, daha karne alınmadan neler yapalabilir?
– Aileler bir yandan çocuklarını çok iyi gözlemlemeli ve tanımalı, diğer yandan da çocuklarına öğrenmenin zevkini verebilmeliler.
7-İyi karne nedir?
– Çocuk, karnesini eline aldığında, büyük bir iç rahatlığıyla “Evet, elimden geleni yaptım, yapabileceğimin en iyisi buydu” diyebiliyorsa o karnenin iyi bir karne olduğu düşünülebilir.
8-Notlar kötüyse çocuk neler yaşar?
– Çocuğun, anne-baba, diğer akrabalar, arkadaşlar ve öğretmenlerin gözünde ne durumda olacağını sanki karne notları belirlemektedir. Notları yüksek olan çocuk ‘iyi ve akıllı’, düşük olan çocuk da ‘tembel ve sorumsuz’dur. Unutmayın, ailelerin olumlu ya da olumsuz duyguları çocuğa fazla yansıtması, onun kendini değerlendirmesinde başkalarına bağımlı hale gelmesine neden olur.
9-Karneden evde hiç mi söz edilmeyecek?
– Öğretmenlerin verdikleri notların, bir de evde ailelerle birlikte değerlendirilmesi önemli. Çocukla, bir öğrenci olarak bulunmayı hayal ettiği konum konuşulmalı ve bunun için neler yapması gerektiği tartışılmalı.
10-Nasıl bir değerlendirme yapmalı?
– Varsa engellerin aşılması için birlikte planlar yapılabilir. Daha sonra hedeflerine ulaşması için nelerin ona destek, nelerin engel olduğu saptanmalı.

Okul çağındaki hiçbir çocuk sadece öğrenci değil, onun da herkes gibi birçok farklı yönü var. Çocuğun her ne boyutta olursa olsun başarılarını fark etmek, bunları takdir etmek onun kendine güvenini arttırır. Karnenin çocuğunuzun yaptıklarının sadece bir kısmını ölçtüğünü, her şey olmadığını unutmayın.

Nuran Çakmakçı – Hurriyet.com.tr, Ocak 2013

Bu yazı Filiz Kaya Ataklı tarafından hazırlanmıştır ve tüm hakları saklıdır. Her türlü soru görüş ve önerileriniz için: filiz@psikolojistanbul.com